Türk Ticaret Kanunu'nun Deniz Ticaret Ve Sigorta Hukukunda Yapılan Temel Değişiklikler

Hacı Kara
Oca 2011

            Osmanlı döneminde yürürlüğe giren ilk Deniz Ticaret Kanunu 1864 tarihli “Ticareti Bahriye Kanunu”, o günkü adıyla “Kanunnameyi Hümayunu Ticareti Bahriye”dir. Bundan 65 yıl sonra Cumhuriyet döneminin ilk ve önemli kanunlarından birisi olarak, 1897 tarihli Alman Ticaret Kanunun 474. maddesinden itibaren 4. kitabının hemen hemen tamamının iktibası suretiyle 2. Deniz Ticaret Kanunu 1929 yılında yürürlüğe girmiştir.

            Bu kanundan sonra yürürlüğe giren ve 1956 tarihinden beri de yürürlükte olan 6762 sayılı Ticaret Kanunumuzun ise 4. kitabı deniz ticaretine ayrılmıştır. Kanunun zamanla eskimiş olması dolayısıyla bir takım ihtiyaçlara cevap verememesi, Avrupa Birliği ile uyum süreci ile ilgili düzenlemelerin hayata geçirilmesi gereği ile değişen toplum ihtiyaçları ve uluslar arası hukukta yaşanan yeni gelişmeler gibi temel nedenlerle Ticaret Kanunun değiştirilmesi ihtiyacı doğmuştur.

            Türk Ticaret Kanunu Tasarısı ilk kez 28 Şubat 2005 tarihinde kamuoyunun bilgi ve değerlendirmesine sunulmuştur. Tasarı 1533 madde ve 2 de geçici maddeden oluşmaktadır. Türk Ticaret Kanunu Tasarısı 14/01/2011 tarihinde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilmiştir. Anayasa’nın 89. Maddesi gereğince Cumhurbaşkanı’nca Resmi Gazetede yayımlanmasını müteakiben yasal süreç tamamlanmış olacaktır. 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek olan deniz ticaret ve sigorta hukukunda yapılan başlıca temel değişiklikler şunlardır:

  • TTK Başlangıç ve Son Hükümler hariç 5 Kitaptan oluşmakta iken yeni TTK 6 Kitaptan oluşmaktadır. Eklenen yeni kitap taşıma hakkındadır.
  • Taşıma işleri komisyoncusu, taşıma işleri komisyoncusu olarak yeniden düzenlenmekle birlikte, eskiden olduğu gibi kara taşımaları esas alınarak düzenlenmiş, deniz taşımacılığına ilişkin hüküm konulmamıştır.
  • Gemi tanımı yapılırken “denizde” kelimesi yerine, iç su taşımacılığını da kapsayacak şekilde “suda” kelimesi kullanılmıştır.
  • Navlun sözleşmesine ilişkin hükümlerde hem 1968 Visby kuralları, hem de 1978 Hamburg kuralları müştereken kullanılmıştır.
  • Deniz yoluyla yolcu taşımaları 2002 Atina (Londra) Sözleşmesi hükümlerine göre düzenlenmiştir.
  • Deniz Kazaları bakımından; 1950 tarihli Hirsch tasarısında 1924 tarihli York Anwers Kuralları (YAK), 1956 tarihli TTK’da 1950 tarihli YAK kuralları esas alınmış olup, 2003 tasarısında YAK’larında 1974 ve 1994 yıllarında yapılan değişiklikler esas alınmıştır. Taraflar başka bir husus kararlaştırmamış olduğu takdirde, müşterek avarya paylaştırması, Milletlerarası Denizcilik Komitesi (Comité Maritime International) tarafından hazırlanarak Türkçe’ye çevrilip yayınlanmış olan en son tarihli York-Anvers Kuralları uygulanacaktır.
  • Çatma da 1910 tarihli Brüksel Sözleşmesi hükümleri esas alınmıştır.
  • TTK’da yer alan Kurtarma ve Yardım, Kurtarma başlığı altında düzenlenmiş ve bu düzenlemede 1989 Londra Sözleşmesi ve 2 nolu Ek’i esas alınmıştır.
  • Kurtarma ücretinin belirlenmesinde, deniz kirliliğinin önlenmesi için yapılan gayret ve çalışmanın da ayrıca değerlendirmeye esas alınması kabul edilmiştir.
  •  Gemi alacaklısı hakları düzenlenirken Kanuni Rehin Hakkı ve imtiyaz bakımından 1993 Cenevre Sözleşmesi, İhtiyati haciz bakımından ise 1999 Cenevre Sözleşmesi esas alınmıştır.
  •  Deniz Ticaretini düzenleyen 5. Kitabın Yedinci Kısmında deniz alacakları bakımından özel cebri icra hükümleri getirilmiştir.
  •  TTK’da yer almayan Gemi kirası Fransız, Hollanda ve Türk Borçlar Kanunu’nun kira hükümleri esas alınarak düzenlenmiş, yeni hükümler eklenmiştir.
  •  Yine TTK’da bulunmayan zaman üzerine kiralama (Time Charter) Fransız Hukuku esas alınarak düzenlenmiştir.
  •  KALDIRILAN HÜKÜMLER: Yapı ortaklığına dair hükümler, kaptanın hizmet sözleşmesini düzenleyen hükümler, kaptanın disiplin yetkisini düzenleyen hükümler, denizaşırı satışlara dair hükümler, deniz ödüncü hükümleri, pişmanlık navlunu, yardım ve yük alacaklısı hakkına dair hükümler tasarıda kaldırılmıştır.
  •  Zamanaşımı genel bir madde olarak değil, her bir müessesenin altında ayrı ayrı düzenlenmiştir.
  •  Güverte yükü Hamburg kurallarına bağlanmıştır.
  •  Taşıyanın gecikmeden kaynaklanan sorumluluğu da ayrıca düzenlenmiştir.

SİGORTA HUKUKU

  • Sigorta ile ilgili genel hükümlerden sonra özel sigorta türleri düzenlenmiştir.
  • Yangın, Zirai sigorta ve deniz sigortasına dair hükümler yürürlükten kaldırılmıştır.
  • Sigorta: zarar (mal ve sorumluluk sigortası) ve can sigortası (hayat, sağlık ve hastalık, kaza sigortaları) başlığı ile düzenlenmiştir.
  • Sorumluluk sigortalarında (m. 1456) zarar görenin doğrudan doğruya sigortacıya dava hakkı kabul edilmiştir.

Deniz Haber/20.01.2011