Yeni Çek Kanunu İle Getirilen Düzenleme

Hacı Kara
Ara 2009

          ÇEK KANUNUN YÜRÜLÜĞÜ VE AMACI

          Çek defterlerinin içeriklerine, çek düzenlenmesine, kullanımına, çek hamillerinin korunmalarına ve kayıt dışı ekonominin denetim altına alınması önlemlerine katkıda bulunmaya ilişkin esaslar ile çekin karşılıksız çıkması ve belirlenen diğer yükümlülüklere aykırılık hâllerinde ilgililer hakkında uygulanacak yaptırımları belirlemek amacıyla hazırlanan ve 14/12/2009 tarihinde Mecliste kabul edilen 5941 sayılı yeni Çek Kanunu (ÇK), 20/12/2009 tarih ve 27438 sayılı R.G.’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Yeni kanun 11 madde ve 2 de geçici maddeden oluşmaktadır.

          Yürürlüğe konulan yeni ÇK’nın 9. maddesi ile 19/3/1985 tarihli ve 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun ile 26/2/2003 tarihli ve 4814 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanunun geçici 1 ilâ geçici 5 inci maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır.

          Bu yazıda, genel hatlarıyla yeni Çek Kanunun getirdiği düzenleme açıklanacaktır.

          BANKANIN YÜKÜMLÜLÜKLERİ:

          Bankanın Hesap açılırken yükümlülükleri:

  • Çek hesabı açtırmak isteyenin yasaklı olup olmadığını ve ilgili kişinin ekonomik ve sosyal durumunu araştırmak,
  • Çek hesabı açtırmak isteyenlerin; yasaklılık durumuna ilişkin adlî sicil kayıtlarını[1], fotoğraflı nüfus cüzdanı, pasaport veya sürücü belgesi örneklerini, yerleşim yeri belgelerini, vergi kimlik numaralarını, ayrıca tacir olanların ticaret sicili kayıtlarını, esnaf ve sanatkâr olanların ise esnaf ve sanatkâr sicili kayıtlarını almak[2]
  • Bu belgeleri çek hesabının kapatıldığı tarihten itibaren on yıl süreyle saklamak,
  • İlgilinin, vekilinin veya yasal temsilcisinin imzasını almak[3].

          Çek defteri basılması ile ilgili yükümlülükleri:

  • Bu Kanunun yürürlüğe girdiği 20/12/2009 tarihinden itibaren bir ay içinde çek defterlerini bastırmak (Çek defterlerinin ne şekilde basılacağı Maliye Bakanlığı, Türkiye Bankalar Birliği ve Türkiye Katılım Bankaları Birliğinin görüşü alınarak, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca hazırlanıp Resmî Gazete’de yayımlanacak bir tebliğle düzenlenecektir).
  • 01/07/2010 tarihine kadar müşterilerine yeni çek defterlerini verip, ellerindeki eski çek defterlerini imha etmek (Bu süre içerisinde, müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacaktır).

          ÇEKİN ŞEKLİ:

          ÇK gereğince çek defterinin her bir yaprağına;

  • Çek hesabının numarası,
  • Çek hesabının bulunduğu banka şubesinin adı,
  • Çek hesabı sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı, tüzel kişinin adı,
  • Çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişinin vergi kimlik numarası,
  • Tüzel kişi adına çek düzenleyen kişinin adı ve soyadı, düzenlenen çek üzerine açıkça yazılmak zorundadır.

          Önceki kanunda 4814 sayılı kanunla değişiklik yapılarak özellikle vergi kimlik numarasının çek yaprağı üzerinde yazılı olmaması halinde geçerli olmayacağına dair düzenleme doktrinde tartışmalar neden olmuş madde hükmü eleştirilmiştir. Yargıtay HGK ise 08/06/2005 tarih, 2005/12-357 E. ve 2005/363 K. sayılı kararında bu çeklerin Türk Ticaret Kanunun (TTK) 692. maddesinde sayılan unsurları taşıması kaydıyla geçerli olacağına, bu hükmün çekin kambiyo senedi vasfını değiştirmeyeceğine hükmetmiştir.

          Yeni ÇK’da ise, doktrindeki görüşler ve YHGK kararı göz önünde bulundurularak TTK’daki unsurları taşıması kaydıyla, düzenlenen çekin bu kanunda yer alan koşullara aykırı olmasının, çekin geçerliliğini etkilemeyeceği açıkça hükme bağlanmıştır. Yani, bu düzenleme bankalar açısından çekin şekil şartlarına dair yükümlülük getirmekte olup, kanunda belirtilen unsurların çekte yer almaması çekin geçerliliğini etkilemeyecektir.

          KARŞILIKSIZ ÇEK VE BANKANIN SORUMLULUĞU:

          Kural olarak çek, hesabın bulunduğu muhatap bankanın herhangi bir şubesine ibraz edilir ve -hamilin varsa vergi kimlik numarası saptandıktan sonra- karşılığı bulunmakta ise ödenir. Ayrıca çek, hesabın bulunduğu şubeden başka bir şubeye ibraz edildiğinde, o şubece karşılığının olup olmadığı sorulduktan sonra ödenir.

          Çekin karşılığının bulunmaması halinde ise “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışında, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılır. Zira, muhatap banka, ibraz eden düzenleyici dışındaki üçüncü kişi hamile, süresinde ibraz edilmek kaydıyla her çek yaprağı için;

  • Karşılığının hiç bulunmaması hâlinde:
  • Çek bedeli altıyüz Türk Lirası veya üzerinde ise altıyüz Türk Lirası,
  • Çek bedeli altıyüz Türk Lirasının altında ise çek bedelini,
  • Karşılığının kısmen bulunması hâlinde:
  • Çek bedeli altıyüz Türk Lirası veya altında ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla,
  • Çek bedeli altıyüz Türk Lirasının üzerinde ise, çek bedelini aşmamak koşuluyla, kısmî karşılığa ilave olarak altıyüz Türk Lirasını,

ödemekle yükümlüdür[4]. Kanun bu yükümlülüğü, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir “gayri nakdî kredi sözleşmesi” olarak kabul etmektedir.

          Bankanın; çekin karşılığının hesapta bulunmasına rağmen hamiline ödemeyi geciktirmesi veya kanunen ödemekle yükümlü olduğu bu miktarları geç ödemesi hâllerinde, çek hamiline, her geçen gün için binde üç gecikme cezası ödemek zorundadır.

          KARŞILIKSIZDIR İŞLEMİ:

          Ödeme için bankaya ibraz olunan çekin karşılığının bulunmaması halinde karşılıksızdır işlemi yapılır. Karşılıksızdır işlemi; çekin arka yüzüne tahsil için bankaya ibraz edildiği tarih, hesap durumu, bankanın yükümlülüğü çerçevesinde ödediği miktar ve ibraz eden gerçek kişinin adı ve soyadı yazılmak, bu kişi tüzel kişi adına bedeli tahsil ediyorsa bu husus belirtilmek ve bu kişi ile birlikte banka yetkilisi tarafından imzalanmak suretiyle yapılır. Ancak bu konuda çek hamilinin talepte bulunması gerekir. Banka tarafından ödenen miktar düşüldükten sonra karşılıksız kalan tutar açıkça belirtilir. Hamilin imzalamaktan kaçınması hâlinde, karşılıksızdır işlemi yapılmaz.

          Çek hamili muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil kısmî ödemeyi kabul etmek zorunda değildir. Ancak bu durumda, “Karşılıksızdır” işlemi, muhatap bankanın hamile kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarın dışındaki, çek bedelinin karşılanamayan kısmıyla sınırlı olarak yapılacaktır. Bu şekilde yapılan karşılıksız işleminde; çekin ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve üzerine imzası alındıktan sonra çek hamiline geri verilir. Ön ve arka yüzünün fotokopisi ise banka tarafından saklanır.

          Çekin kısmen karşılığı mevcut ise bu tutar ile muhatap bankanın yukarıda belirtilen ödemekle yükümlü olduğu tutar hamile ödenir. Böylece yapılan kısmî ödemede, çek aslı bankada kalır ancak çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi ücretsiz olarak hamile verilir. Çek hamili, bu fotokopiyi gerek icra takibinde, gerekse Cumhuriyet başsavcılığına şikâyette bulunurken kullanabilir. Çekin fotokopisi icra daireleri ile mahkemelerde ispat aracı olarak kabul edilir. Ancak, mahkeme veya icra dairesi talep edecek olursa banka tarafından çekin aslı bu mercilere gönderilir.

          ÇEKİN VADESİ:

          TTK gereğince çek bir ödeme aracı olup çekte vade geçerli değildir. Bu nedenle de düzenleme tarihi ileri bir tarih olarak belirtilmiş olsa dahi çek vadesinden önce bankaya ibraz edilebilir ve karşılığı yok ise karşılıksız işlemi yapılır. Ticari hayatta ise çekin bir vade aracı olarak kullanılması yaygındır. Bu nedenle, ÇK üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce ibraz edilen çekin karşılığının TTK’nın 707 nci maddesi uyarınca kısmen veya tamamen ödenmeyerek karşılıksız kalması halinde, bu çekle ilgili olarak hukukî takip yapılamayacağı hükme bağlanmıştır.

          Bir diğer deyişle çekin düzenleme tarihi ileri bir tarih olarak belirtilmiş ise çekle ilgili olarak hukukî takip yapılabilmesi için, çekin üzerindeki düzenleme tarihinden itibaren kanunî ibraz süresi[5] içinde bankaya ibraz edilmesi ve karşılıksızdır işlemine tabi tutulması şarttır. Ancak bu hüküm sadece çekin karşılığının bulunmaması halinde uygulanacak müeyyideler hakkında olup, kanaatimizce çekte düzenleme tarihi ileri bir tarih olarak belirtilse dahi, çek hamilinin bunu süresinden önce ödeme için ödenmek üzere bankaya ibrazına ve bankanın da karşılığı bulunan bir çeki ödemesine engel bir durum bulunmamaktadır.

          ÇEKİN KARŞILIĞININ BULUNMAMASI HALİNDE UYGULANACAK CEZAİ MÜEYYİDELER:

          Düzenleme tarihine göre kanunî ibraz süresi içinde ibraz edilen çekin karşılığı yok ise buna sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine binbeşyüz güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. Bu ceza her bir çekle ilgili olarak ayrı ayrı uygulanır ve hükmedilecek adlî para cezası, çek bedelinin karşılıksız kalan miktarından az olamaz.

          Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasak zaten mevcut ise, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Bu davalar:

  • çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya
  • çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da
  •  hesap sahibinin yahut
  • şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür.

          Çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin malî işlerini yürütmekle görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür.

          Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, elindeki bütün çek yapraklarını ait olduğu bankalara iade etmekle yükümlüdür. Bu kişi adına yeni bir çek hesabı açılamaz. Ayrıca bu kişi, kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren on gün içinde, düzenlemiş bulunduğu ve henüz karşılığı tahsil edilmemiş olan çekleri, düzenleme tarihlerini, miktarlarını ve varsa lehtarlarını da göstermek suretiyle, muhatap bankaya liste hâlinde vermekle yükümlüdür.

  • Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan soruşturma veya kovuşturma neticesinde;
  • Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
  • Mahkeme tarafından, beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın düşmesi veya davanın reddine,

karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına da karar verilir. Bu karar kesinleştiğinde, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasına bildirilir ve ilân olunur.

  • Karşılıksız kalan çek bedelinin ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödenmesi ya da şikayetten vazgeçilmesi halinde;
  • Soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcısı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına,
  • Kovuşturma aşamasında mahkeme tarafından davanın düşmesine,
  • Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,

karar verilir.

          Karşılıksız çek suçu nedeniyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, ön ödemeye ilişkin hükümler uygulanmaz.

          KANUNA GÖRE UYGULANACAK DİĞER CEZA HÜKÜMLERİ:

  • Ticarî işletmeyle ilgili iş ve işlemlerde, tacir olmayan kişinin çek defterini kullanarak çek düzenleyen ve düzenleten kişi altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Tacir olmayan kişiye, tacirmiş gibi çek defteri veren banka görevlisi hakkında elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
  • ÇK’nın 2. madde 3. fıkrasındaki yükümlülüğe[6] aykırı olarak bankaya gerçek dışı beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Beyanname almadan veya beyannameye rağmen, hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunan kişiye veya bu kişinin yönetim organında görev yaptığı veya temsilcisi ya da imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri veren banka görevlileri elli günden yüzelli güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.
  • Kısmen veya tamamen karşılığı bulunmayan çekle ilgili olarak, talebe rağmen, karşılıksızdır işlemi yapmayan banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Karşılığı tahsil edilmek üzere bankaya ibraz edilen çekin karşılığının hesapta mevcut olmasına rağmen, hamile ödemede bulunmayan ya da bankanın kanunen ödemekle yükümlü olduğu miktarı hamile ödemeyen banka görevlisi, şikâyet üzerine bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi, buna rağmen çek düzenlerse, fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmiş olan kişi adına çek hesabı açan banka görevlisi, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Çek defteri basmaya veya bastırmaya kanunen yetkili kılınanlar dışında çek defteri basanlar ve bastıranlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve binbeşyüz güne kadar adlî para cezasıyla cezalandırılır.
  • Hamiline çek defteri yaprağını kullanmadan hamiline çek düzenleyen kişi, bu aykırılığı içeren her bir çekle ilgili olarak, bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
  • Yukarıda belirtilen, temini ve saklanması gerekli bilgi ve belgelere ilişkin yükümlülüğe aykırı hareket edilmesi veya
  • Çekin karşılıksız çıkması dolayısıyla hamili tarafından talep edilmesi üzerine çeki düzenleyenin banka kayıtlarında yer alan adreslerinin kendisine verilmemesi hâlinde, ilgili bankaya Cumhuriyet savcısı tarafından beşyüz Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.

         ÖNCEKİ KANUNA GÖRE İŞLENEN SUÇLAR HAKKINDA:

             3167 sayılı Kanunda tanımlanan karşılıksız çek suçundan dolayı, 01/11/2009 tarihi itibarıyla, haklarında soruşturma veya kovuşturma başlatılmış ya da kesinleşmiş bir hükümle mahkûm olan kişilerin;

  • Şikâyetçi ile belirledikleri miktarın belirli vadelerde ödenmesi hususunda en geç 01/04/2010 tarihine kadar anlaşmaya varmaları ve anlaşmanın bir nüshasının şikâyetçi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, anlaşmada öngörülen süre kadar soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Anlaşmaya varılmış olması, şikâyetçi bakımından şikâyetin geri alınması sonucunu doğurmaz. Soruşturma veya kovuşturmanın durması hâlinde dava zamanaşımı; hükmün infazının ertelenmesi veya durdurulması hâlinde ise ceza zamanaşımı işlemez.
  • Yeni Kanuna göre ödenmesi gereken miktarı belirli vadelerde ödeyeceğini taahhüt etmesi ve taahhütnamenin, kendisi veya yasal temsilcisi tarafından Cumhuriyet başsavcılığına veya mahkemeye verilmesi hâlinde, alacaklı ile anlaşma aranmaksızın, taahhütnamede belirtilen süre kadar, soruşturma veya kovuşturmanın durmasına, hükmün infazının ertelenmesine veya durdurulmasına karar verilir. Ancak, ödeme süresi taahhütnamenin yapıldığı tarihten itibaren iki yılı geçemez ve birinci yıl taksit tutarı borcun üçte birinden az olamaz. Taahhütnamede belirtilen süre içinde şikâyetçi (alacaklı) ile anlaşma yapılarak surumdan ilgili mercilerin haberdar edilmesi halinde yukarıdaki hüküm uygulanır.
  • Şikâyetçinin başvurusu üzerine, anlaşma veya taahhüde uyulmadığının tespiti hâlinde, soruşturmaya, kovuşturmaya veya hükmün infazına devam edilir.

[1] Hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı bulunan gerçek kişinin, yönetim organında görev yaptığı, temsilcisi veya imza yetkilisi olduğu tüzel kişiye çek defteri verilmez.

[2] Esnaf ve sanatkâr odalarına kayıtlı olanlardan, tacir kişilere özgü çek hesabı açtıranlar hakkında bu Kanunun tacirlere ilişkin hükümleri uygulanır.

[3] Tüzel kişiler adına verilecek beyannamede ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı belirtilir

[4] Bu miktarlar, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan fiyat endekslerindeki yıllık değişmeler göz önünde tutularak Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından her yıl Ocak ayında belirlenir ve Resmî Gazete’de yayımlanır.

[5] TTK Madde 708: Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.

Ödeneceği memleketten başka bir memlekette keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.

Bu bakımdan, bir Avrupa memleketinde çekilip ve Akdeniz'de sahili bulunan bir memlekette ödenecek olan ve bilmukabele Akdeniz'de sahili olan bir memlekette çekilip bir Avrupa memleketinde ödenmesi lâzımgelen çekler aynı kıtada keşide edilmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.

Yukarda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler.

 

[6] Madde 2 f. (3) Çek hesabı ilgilinin, vekilin veya yasal temsilcisinin imzası olmadan açılamaz. Çek hesabı açılmasını veya mevcut çek hesabından çek defteri verilmesini isteyen kişi, her defasında tacir veya esnaf ve sanatkâr olup olmadığı ve kendisi hakkında çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı hususunda bankaya yazılı beyanda bulunur. Tüzel kişiler adına verilecek beyannamede ayrıca, tüzel kişinin yönetim organında görev yapan, temsilcisi olan veya imza yetkilisi olan kişilerin çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı bulunmadığı belirtilir.


Deniz Haber/30.12.2009